Başarı Tanımı Değişirken: Akışkanlık, Orkestrasyon ve Etki
Bir zamanlar başarı, duvara asılmış bir çizelge kadar basitti. Kutucuklar işaretlenir, görevler biter, takvim ilerlerdi.
Dünya tutarlı, öngörülebilir, neredeyse matematiksel bir denklemdi. Kontrolün, öngörülebilirliğin ve süreç disiplininin belirlediği bu eski dönemlerde başarı hatayı minimuma indirmek ve süreçleri kusursuz işletmekti.
Sonra oyun değişti.
Dalgalar yükseldi, belirsizlik arttı, planlar geride kaldı. Başarı artık bir varış noktası değil oyunun ortasında yön değiştirebilme becerisi oldu. Başarı tanımı çevik olmaya, otonomiye, inisiyatife ve anlam üretmeye doğru kaydı. “Bana ne yapacağımı söyleyin” yerine “Ben nasıl değer yaratırım?” sorusu öne çıktı.
Ve şimdi yepyeni bir çağın kapısı aralandı. AI çağıyla birlikte yeni bir kırılma daha yaşandı ve yeni mod açıldı: AI–Agentic Multiplayer. Artık mesele görevleri bitirmek değil bir ekosistemi yönetmek, algoritmaları orkestre etmek, riski ve değeri aynı anda tasarlamak.
Başarı yeniden tanımlanıyor:
- Esnek ve daha da ötesi akışkan olabilmek
- Dinamik hedefler belirleyerek değer yaratabilmek
- Birden fazla yapay zekanın orkestrasyonunu yapabilmek
- Sorumluluk almak ve sonuçları sahiplenmek
Bu çağ; AI ile güçlenerek akışkan kalabilenlerin, karar alanların, sonuçtan kaçmayanların çağı.
JARVIS yanılgısı, Güç AI’da değil, onu yöneten zihinde
Burada kritik bir ayrım var.
JARVIS, Iron Man’i güçlü yapan şey değildi. Güç, Tony Stark’ın JARVIS’i nasıl yönettiğindeydi.
JARVIS:
- Veriyi işler
- Olasılıkları sunar
- Alternatifler üretir
Ama:
- Hedefi Tony belirler
- Önceliği Tony koyar
- Sonuçların sorumluluğunu Tony alır
Agentic organizasyonlarda AI orkestrasyonu tam olarak budur.
AI’ye sahip olmak değil, AI’yi doğru bağlamda, doğru amaç için, doğru sorularla doğru şekilde yönlendirebilmek.
Müşteri ile ilişki, ihtiyaç değil deneyim
Müşteri artık bir ihtiyacının karşılanmasını değil; iyi, farklı ve hatırlanan bir deneyim yaşamayı bekliyor. Bu da iş yapış şekillerimizi kökten değiştiriyor. Dünün alışkanlıklarıyla, standart süreçlerle, önceden tanımlı senaryolarla bu deneyimi yaratmak mümkün değil. Dünün standart senaryolarıyla yarına gidemeyiz.
Bu yüzden:
- Takip eden değil, deneyen olmamız gerekiyor
- Uyum sağlayan değil, akışı yöneten olmamız gerekiyor
Matrix Metaforu, kusursuz ama Agentic değil
Matrix kusursuz bir kontrol sistemiydi. Ama agentic değildi.Çünkü agentic organizasyonlar kontrolle değil anlam ve seçimle ayakta kalır. Matrix, her şeyi öngörüyordu, her şeyi yönetiyordu, ama değişime gerçekten uyum sağlayamıyordu. Bugün organizasyonlar için risk tam da burada. Her şeyi kontrol etmeye çalışmak, agentic olmamak demek.
McKinsey bir durumu işaret ediyor
McKinsey’nin raporu çok önemli bir tespit yapıyor: Bu dönem için henüz ikonik bir örnek yok.

Her paradigma değişiminin ikonları olur. Ama bu sefer henüz belli değil çünkü çok yeni, evet daha yolun başındayız ama bir yandan da bu dönem:
- Takip edilebilecek kadar sabit değil
- Kopyalanacak kadar net değil
- Süreçleri baştan yazılmış değil
Bu sebeple tüm organizasyonlar kendi akışkanlığıyla, deneyimiyle, bağlamıyla kendi ikonik yolculuğunu yaratacak.
Artık “Birileri yapsın, ben de en iyisini alıp uygulayayım” dönemi değil. Elimizde çok güçlü araçlar var. Ama oyun alanı herkes için farklı.
Bu paradigma değişiminde öne çıkmak ve bu dönemin ikonu olmak için:
- Tek bir konuda derinleşmekten çok, farklı yetkinlikleri bir araya getirebilmek
(özellikle AI orkestrasyonu) - Sabit zihniyet yerine sürekli gelişen bir zihniyet
- Önceliklendirme ve değer odaklı karar alma
- Sabit hedeflere ulaşmak değil, değişen koşullarda anlamlı yönü koruyabilmek
- Daha sık güncellenen stratejiler
- Daha merkezi olmayan kararlar
- Güvenli bir çerçevede otonomi ihtiyacı var.
Bugüne kadar konuştuğumuz ve uygulamaya başladığımız her şey şimdi yeni dönemin ikonu olmak için bize destekleyici unsur oldular.
Artık şunları söyleme zamanı:
- İhtiyacı karşıladık yerine bağlamsal farkındalıkla kendi kendine öğrenen sistemler kurduk, anlamlı deneyimler yarattık
- Görevi tamamladık yerine insan ve AI arasında dağıtılmış karar yeteneği ile değer ürettik
- Plana uyduk yerine gerçek zamanlı sinyallere göre strateji tasarladık, değeri ve riski birlikte yönettik
- AI araçlarımız var yerine AI ile birlikte karar veren, üreten, sorumluluk ve risk alan takım arkadaşlarımız var
Zaman, daha çok iş yapma zamanı değil; doğru etkiyi üretme zamanı.
Ve bu yolculuğun en çarpıcı gerçeği şu:
Henüz bu dönemin ikonları yok.
Çünkü bu kez ikonlar kopyalanmayacak, yaratılacak.
Bilim kurgu bize yıllardır aynı şeyi anlatıyor: Gelecek, daha çok görev yapanların değil, daha bilinçli karar verenlerin olacak.
Ve…
Agentic organizasyonlar, iş dünyasındaki tam da bu geleceğin karşılığı olacak.
Referans: https://www.mckinsey.com/capabilities/people-and-organizational-performance/our-insights/the-agentic-organization-contours-of-the-next-paradigm-for-the-ai-era
Yorumlar